Allah insanları günah işlemeye meyilli yaratmıştır. Bu sebeple yüce Allah cc. insanlardan günahtan uzak durmasını ister. Ama insanlardan asla günah işlememesini beklemez. Çünkü her insanın içinde bir nefis, başında ise sürekli vesvese veren bir şeytan vardır. Hal böyle iken peygamberler hariç hiç bir kuldan günah işlememesi beklenemez. Bu nedenle asıl gaflet günah işlememek değil, tevbe etmemektir. Çünkü tevbe etmemek işlediği günah nedeniyle pişman olmamak gibidir. Tevbe etmek ise işlediği günah nedeniyle Allah’a cc. karşı mahcubiyetini göstermektir.
Allah cc. Tahrim Suresi 8. ayetinde şöyle buyurmuştur:
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا تُوبُٓوا اِلَى اللّٰهِ تَوْبَةً نَصُوحاًؕEy iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah’a tevbe edin.
Tevbe Etmenin Faydaları
Tevbe etmek insanı yalnızca günahlardan arındırmaz, aynı zamanda ruhsal açıdan da insanı rahatlatır. İşte tevbenin bazı faydaları;
- Geçmiş günahlardan arındırır ve ter temiz bir sayfa açtırır
- Gönlü ferahlatır ve huzura kavuşturur
- Duadan önce edilen tevbe duanın kabulüne vesile olur
- İnsana umut verir
- İmanı kuvvetlendirir
- Manevi yükü hafifletir
Günahlar müslümanın üzerinde bir yüktür. Eğer müslüman işlediği bir günaha tevbe etmezse, o günah müslümanın üzerinde bir ağırlık olarak kalır. Her dua edeceği anda o günahı aklına gelir ve umutsuzluğa düşer. Tevbe edilmeyen her günah ile bu yük daha da ağırlaşır ve insan artık benim onlarca günahım var, hangisini affettireceğim diyerek kendisini artık günahkar olarak görmeye başlar. Bu nedenle tevbede geç kalmamak gerekir. Kul bir günah işlediğinde, o günahının farkına varıp pişman olduğu anda tevbe etmelidir. Sakın tevbenizden umutsuz olmayın.
Allah cc. Şura Suresi 25. ayetinde şöyle buyuruyor:
وَهُوَ الَّذٖي يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِهٖ وَيَعْفُوا عَنِ السَّيِّـَٔاتِO, kullarının tevbesini kabul eden, günahlarını bağışlayandır.
Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisi şerifinde şöyle buyuruyor:
Günahlarından tevbe eden, hiç günah işlememiş gibidir. (İbn Mace, 4250)
Günahlarınızı Gizleyin!
Allah cc. müslümanlara günahlarını gizlemelerini emreder. Eğer bir müslüman işlediği bir günahtan tevbe eder ve o günahını kimseye söylemezse, Allah’da o günahı yerlerde ve gökteki tüm mahlukata unutturur. Böylelikle hesap gününde o günahı işlediğine dair bir şahit kalmaz. Ancak şunu unutmamalı ki, kullara karşı işlenen günahlar kul hakkına girer ve kul hakkını bağışlamak Allah’ın değil, hakkı yenilen kulun merhametine kalmıştır. Hele hakkı yenilen kul günahkar ise, hesap gününde size hakkını helal etmeyecektir. Çünkü hesap günü anne babaların bile çocuklarından kaçacağı gündür. Günahkar kul o hakkın karşılığında sevabınızı almadan sizin yakanızı bırakmayacaktır. Bu sebeple eğer bir kulun hakkına girdiyseniz, o kul ile ölmeden önce helalleşmeniz gerekmektedir.
Günahın Açıkça İşlenmesi
Açıkça işlenen günah, gizlice işlenen günahtan daha tehlikelidir. Çünkü açıkça işlenen günahlar, toplumun ahlak yapısının bozulmasına neden olur. Allah cc. Nûr suresi 19. ayette şöyle buyuruyor:
اِنَّ الَّذٖينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَشٖيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌۙ فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِؕ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَMüminler arasında ahlâksızlığın yaygınlaşmasını isteyenlere dünyada ve âhirette can yakıcı bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Hz. Muhammet (sav) ümmetinin bir görevi de “iyiliği emretmek ve kötülükten nehyetmek”tir. Eğer bir müslüman, bir kulun açıktan günah işlediğini görürse, onu uyarmakla mükelleftir. Eğer uyarmaya gücü yetmiyorsa, kalbi ile buğz etmelidir. Günümüzde açıktan işlenen günahlar öyle çoğaldı ki artık günahlar insanların gözünde normalleşmeye başladı.
Nasıl Tevbe Edilir?
Tevbenin büyüklüğü günahın büyüklüğü gibi olmalıdır. Yani ne kadar büyük bir günah işlemişseniz o kadar içten ve ısrarla tevbe etmeliyiz. Allah’ın affedeceğini umarak tevbe etmeliyiz. Kimse benim günahım çok büyük dememeli! Benim günahım yüce Allah’ın merhametinden ve bağışlamasından büyük değildir demeli ve o bilinç ile tevbe etmeli. Tevbeden sonra aynı günahı bir daha işlememek için özen gösterilmeli ki tevbenizin bir anlamı olsun.
Tevbenin birçok çeşidi olduğu gibi yalnızca dua ederek te tevbe edilebilir. Namazlardan sonra “Ey merhametlilerin en yücesi, ben bilerek ya da bilmeyerek bir günah işledim. İşlediğim bu günah nedeniyle pişmanım. Sen benim Rabbimsin, eğer sen beni bağışlamazsan benim sığınacak başka kimsem yoktur. Günahlarımı bağışla ya Rabbim.” diyerek dua ederek tevbe edilebilir.
Bunun yanında “Estağfirullah” diyerek tevbe edilebilir. Estağfirullah kelimesinin anlamı “Allah’tan cc. af dilerim” demektir. Yalnızca “Estağfirullah” diyerek zikir çekilebilir. Estağfirullah zikri namaza niyet etmeden önce 3 kez, namazdan sonra duaya başlarken 3 kez, ya da namaz dışında herhangi bir zamanda 70 kez zikredilebilir.
Estağfirullah El Azim diyerek de zikir çekilebilir. Bunun anlamı ise, Azamet sahibi yüce Allah’tan af dilerim demektir.
Tevbe duası olarak bilinen birkaç dua vardır. Bunlardan biri de yine “Estağfirullah El Azim” diye başlayan tevbe duasıdır.
İşte tevbe duası:
اَسْتَغْفِرُ الله اَلْعَظِيم اَلْكَرِيم اَلَّلذِي لآ إِلهَ إّلاَّ هُو اَلْحَيُّ الْقَيُّومُ وَاَتُوبُ اِليْهِOkunuşu:
Estağfirullah el Azim, El Kerim ellezi la ilahe illa hüvel Hayyul Kayyumu ve etubu ileyh.
Manası:
Kendisinden başka ilah olmayan, ebedi hayat sahibi ve her şeyi ayakta tutan, azamet ve kerem sahibi Allah’a tövbe eder ve ondan bağışlama dilerim.
Bir başka tevbe duası olan ve Tevbelerin Şahı olarak bilinen Seyyidül İstiğfar duasına BURADAN ulaşabilirsiniz.
[…] etmenin ehemniyetini Neden Tevbe Etmeliyiz başlıklı yazımızda açıklamıştık. Şimdi ise tevbelerin şahı olan Seyyidul İstiğfar […]